Sahipsiz hayvanların yönetimine ilişkin "yakala-kısırlaştır-yerine bırak" modelini terk ederek hayvanların sahiplendirilinceye kadar bakımevlerinde tutulmasını öngören yasal düzenlemelerin iptali istemi, söz konusu kuralların devletin insanın maddi ve manevi varlığını koruma konusundaki pozitif yükümlülükleriyle uyumlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Kararda, sahipsiz köpeklerin toplanması, bakımevlerine alınması ve özellikle insan veya hayvan sağlığı için tehlike oluşturan, bulaşıcı hastalığı bulunan ya da olumsuz davranışları kontrol edilemeyenlerin ötanazi yoluyla hayatlarına son verilmesine imkân tanıyan hükümlerin Anayasa’ya aykırı olmadığı sonucuna varılmıştır. Mahkeme, başıboş hayvan popülasyonunun oluşturduğu riskleri bertaraf etmek amacıyla kanun koyucunun, ötanazi de dâhil olmak üzere, benimsediği yöntemlerde geniş bir takdir yetkisi bulunduğunu ve bu tedbirlerin sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı ile çelişmediğini belirtmiştir.
Kararda ayrıca, yerel yönetimlere getirilen yeni yükümlülükler ve bu yükümlülüklere uyulmaması hâlindeki cezai yaptırımlar da hukuka uygun bulunmuştur. Mahkeme, hayvan bakımevlerini kurmayan, rehabilitasyon işlemlerini gerçekleştirmeyen veya yasada belirtilen bütçe kaynağını ayırmayan ya da farklı amaçla kullanan belediye başkanları ve meclis üyelerine hapis cezası verilmesini öngören düzenlemelerin, suç ve cezaların kanuniliği ilkesine aykırı olmadığına ve kamu yararı amacına yönelik olduğuna hükmetmiştir. Sonuç olarak, yerel hayvan koruma gönüllüsü uygulamasının kaldırılması ve bütçe tahsisine ilişkin zorunluluklar da dâhil olmak üzere, kanunun iptali istenen tüm maddeleri Anayasa'ya uygun bulunarak yürürlüklerinin durdurulması talebi reddedilmiştir.
https://www.resmigazete.gov.tr/esk.../2025/12/20251201-7.pdf